E-postanıza Başlık Yazarken

E-posta başlığı birkaç sözcükten, ancak çok fazla sıkıntıdan oluşur. Hele ki, iş almak isteyen yeni bir çevirmenseniz, sayısız ‘soğuk’ e-posta gönderiyor olabilirsiniz. Bu e-postaların okunmasını istiyorsunuz, ancak sattığınız hizmetin bir ‘dil hizmeti’ olduğunu unutmayın. Şöyle başlayalım:

Pazarlama yapmak istediğiniz e-posta başlığında asla (ama ASLA) büyük harfler kullanmayın. Hiçbir şey, başlığı büyük harflerle yazılmış bir e-posta kadar ‘istenmeyen posta’ olamaz
Samimiyet sınırlarını asla aşmayın. Bir ürünün toplu ticaretini yaparken, başlığa alıcının adının yazılması iyi bir fikir olabilecektir. “Merhaba Gizem, işte rengârenk parti kurabiyelerimiz!” gibi bir şey. Ancak, yüksek kaliteli bir mesleki hizmet sunuyorsanız, alıcıyı tanımadığınız sürece bunu yapmayın.
Hmm.. Bir diğeri ise açıklık. Alıcıya, e-postanın ne ile ilgili olduğu konusunda bir dürüstlük hissi verin. Sözlerle eziyet etmeyin.

Bir yerlere pazarlamaya ilişkin e-posta gönderiyorsanız, doğrudan konuya ilişkin bir başlık kullanmakta utanılacak bir şey yoktur. Sizin onlara, onların da size ihtiyacı olduğunu unutmayın. Onlar için çalışmak istediğinizi saklamak zorunda değilsiniz.

  • İngilizce Türkçe tercümanım, yeni büro arıyorum
  • İngilizce Almanca tercümanım, büronuz ile ilgileniyorum
  • İtalyanca Türkçe hukuki çeviri uzmanı
  • Portekizce Türkçe tercüman talebinize ilişkin




Bir büro yerine doğrudan bir müşteriye yazıyorsanız, hâlen açık bir e-posta başlığı kullanmalısınız. Ancak, özellikle bir bağlantı kurmaya çalışıyorsanız, kafalarını ütülememelisiniz. Bu nedenle, ilk olarak sizi bu müşteri ile iletişim kurmaya iten şeyin ne olduğunu düşünün (onlar için çalışmak istemeniz dışında). Bunu postayı neden yazıyorsunuz?

  • LinkedIn iletinize istinaden
  • Sektörünüzde uzman bir tercümandan teklif

Burada amaç “Sizin belgenizi ben çevireyim!” diye haykırmadan, dürüst olabilmektir. Eğer ki şüpheniz varsa, bu kişiyle neden iletişim kurduğunuzu belirten bir şeyler yazın.

Scroll to Top