Korece Hakkında Büyüleyici 6 Gerçek

Kış Olimpiyatları, 2018 yılını unutulmaz kılan önemli anlardan biriydi. Bu organizasyon, Ocak ve Şubat aylarında dünya çapında büyük ilgi gördü ve tüm gözler Güney Kore’ye çevrildi. Bu büyüleyici etkinliği hatırlarken, Korece diline olan ilgimizi artıralım ve Korece’nin alfabesi ve tarihi hakkında 6 ilginç gerçeği keşfedin!

Koece, Güney Kore, Kuzey Kore ve Çin’in iki bölgesinde ulusal dil konumundadır.

Birisi Korece konuşmaktan mı bahsetti? Güney Kore ekonomosinin dünyanın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla anlamında en büyük 11. ekonomisi olduğunu biliyor muydunuz? Kuzey Kore ile yaşanan gerginliklere rağmen Güney Kore, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde en hızlı büyümesini göstermiştir. Bloomberg’e göre, 2018 yılında %3 civarında genişlemiştir.

Korece, Türkiye ve Güney Kore arasındaki tarihi bağ ve artan yatırımlar nedeniyle, ülkemizdeki geçerliliğini sürekli korumakta ve yenilemektedir.

Korece neredeyse “izole” bir dildir.

Korece’nin Japonca veya Çince gibi diğer Asya dilleri ile aynı aileyi paylaştığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Dilbilimcilerin çoğu Korece’yi izole bir dil olarak sınıflandırmaktadır. Aslında, dünyada izole olan en büyük dildir.

Yaşayan tek bir akrabasının olduğu söylenir: Jeju.. Güney Kore’nin Jeju ilinde konuşulan Jeju, zaman zaman bir lehçe olarak ele alınır. Ancak, oldukça ayrık olan bu dilin Kore anakarasında ortak bir şekilde anlaşılabidiği söylenemez.

Korece’yi anadili olarak konuşan yaklaşık 76 milyon kişi vardır.

Bu da Korece’yi dünyada en çok konuşulan 17. dil haline getirmekte.

Korece’nin “Hangul” adı verilen kendine özgü alfabesi vardır.

Hangul, Büyük Kral Sejong tarafından 15. yüzyılda yaratılmıştır. Bundan önce Koreliler Hanja adı verilen Çince karakterlerle yazmaktaydılar. Ancak bunu öğrenmek için okulda yıllar harcamak gerekiyor, ve bu nedenle okur yazarlık halk tebası için erişilmez bir noktada duruyordu.

Bu nedenle kral, konuları arasından okur yazarlığı teşvik etmek için Hangul alfabesini yaratmıştır. Hangul, Korece için özel olarak tasarlanmış ve öğrenmesi ve kullanması kolay olacak şekilde tasarlanmıştır. Hangul, her bir sembolün bir sese karşılık geldiği bir  alfabedir.

Hangul alfabesinde 14 sessiz, 10 sesli bulunmaktadır. Harfler, hece kalıpları hâlinde gruplara ayrılmıştır.

Hangul dünyadaki en genç dillerden biri olabilir, ama aynı zamanda en iyi tasarlananı da.

Diğer bir ilginç özellik: Hangul alfabesinde harflerin şekilleri, o harfleri telâffuz ederken dilinizin aldığı şekil gibidir.

Koreliler alfabelerine aşıktırlar, hem Kuzey hem de Güney Kore alfabelerini bir tatil ile onurlandırırlar (Güneyde 9 Ekim, Kuzeyde 15 Ocak).

Kore alfabesinin Latin alfabesinden farklı olması nedeniyle, bir başka dile tercüme ederken belgelerin yeniden biçimlendirilmesi gerekir. Türkçe’den Korece’ye tercüme edilirken, metin genellikle yatay olarak sılıçır, ancak dikey olarak daha fazla alan gerektirir.

Resmi ifadeleri belirtmek için Korecede özel adlar ve fiil bitişleri kullanılır.

Kore kültüründe, resmiyet, kibarlık ve statü hâlen daha büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, özek adlar ve fiil bitişleri hem konuştuğunuz kişi hem de hakkında konuştuğunuz kişiye karşı saygı ifadesi gösterir.

 

Korece tercüme konusunda iş dünyasında başarılı tercümanlara ihtiyaç duyulmasının nedeni budur. Karşınızdakilerde istediğiniz etkiyi bırakmak istiyorsanız, nüansları doğru seçmenizin önemi büyüktür.

Koreliler “benim” veya “beni” yerine sıklıkla “bizim” veya “biz” derler.

Türkçe’de “benim” veya “beni” diyeceğimiz durumlarda, Koreliler büyük oranda “bizim” ve “biz” derler. Bu uygulamanın kökeni Konfüçyus geleneği ve komünal değerlere dayanmaktadır.

Kolombiya Üniversitesi’nde bir Kore dili profesörü olan Beom Lee, BBC’de verdiği bir demeçte şu ifadeleri kullanıyor:

“Koreliler, bir şeylerin bir grup veya toplumca paylaşıldığı veya bir grup veya toplumun çok sayıdaki üyesinin aynı veya benzer şeyleri düşündüğü durumlarda ‘uri’ (biz) kelimesini kullanırlar. Bu, bizim toplulukçu kültürümüze dayanır… “Koreliler nae nara (benim ülkem) demek yerine daima uri nara (bizim ülkemiz) derler. ‘Nae nara’ kulağa tuhaf gelir. Böyle söylediklerinde sanki ülkeyi sahiplenmişler gibi anlaşılır. Örneğin nae anae (benim eşim -karım-) ifadesi, sanki Kore’de bir eşi (karısı) olan tek insan oymuş gibi bir izlenim uyandırır.

Eğer işiniz için hâla makine çevirisi kullanıp kullanmama arasında gidip geliyorsanız, bu ince dilbilimsel farklılıklar, ücretsiz makine tercümesine hayır demek için en iyi sebeptir!



Scroll to Top